29 Nisan 2013 Pazartesi

JASON COLLINS EŞCİNSEL OLDUĞUNU AÇIKLADI !!!


Bu akşam bir ilk yaşandı diyerek yazıma başlamak istiyorum. Şubat ayında, Jordan Crawford takasıyla birlikte, Wizards'a dahil olan 34 yaşındaki tecrübeli pota altı oyuncusu Jason Collins'in yapmış olduğu açıklama, spor dünyasında büyük ses getirirken; farklı düşüncelere ve tercihlere olan bakış açısının ve saygının önem kazanması gerektiğini de vurguluyordu bu açıklama.  Jason Collins, eşcinsel olduğunu ve bu durumdan dolayı utanç duymadığını, cesur bir dille ifade etti. Sports Illustrated dergisine yapmış olduğu açıklamanın ardından, formasını giydiği Wizards takımından da tam destek alan Collins, takımının resmi sitesinde de kısa bir yazıyla desteği arkasına almış. Wizards fanatiği olarak, bu davranışı ayakta alkışladım ve Collins'in tercihi ne olursa olsun, gereken saygıyı görmesi gerektiğini düşünmekteyim. 34 yaşına geldikten sonra, cinsel tercihinin bu yönde olduğunu açıklamasının nedeni olarak, çevreden gelecek olan tepkileri dikkate aldığını düşünüyorum. Er, yada geç; korkusuzca, kimliğini saklamak istememiş ve içini oldukça rahatlatmıştır bence... Bu arada, eşcinsel olduğunu açıklayan ilk siyahi basketbolcu olarak da dikkat çektiğini vurgulamak isteyerek, yazıma son veriyorum.
Wizards Statement on Jason Collins' Announcement | THE OFFICIAL SITE OF THE WASHINGTON WIZARDS

DÜN GECEDEN KISA NOTLAR/ LAKERS SÜPÜRÜLDÜ! /CURRY'DEN MUAZZAM PERFORMANS!


Lakers Bir Kez Daha Play-off'a Erken Veda Etti:
Spurs'un turu geçmesi, herkesin beklediği ve olası bir durumdu. Belki 4-0 gibi ezici bir sonuçla turu geçmelerini beklemiyordu ama, Lakers'ın sezon genelinde yaşadığı sakatlık- takım içi uyum sorunları ve koç değişiklikleri ile bir türlü sistemini oturtamaması, ileriye dönük, olumlu işlerin gerçekleşmesi açısında hayal bile kurduramıyordu. Play-Off'lara son anda katılmayı başaran Lakers takımı, önümüzdeki sezon için büyük hamleler yapmak zorunda. Takas olması her sezon gündeme gelen, Pau Gasol'un artık takımdan uzaklaştırılması gerekiyor diye düşünüyorum. Ve Kobe'nin önümüzdeki sezon nasıl döneceği ile ilgili birçok kişinin de şphesi bulunmakta. Howard serbest kalmak isteyip, şampiyonluk kovalayan bir takımla anlaşmak isteyebilir. Lakers tarafında , işler son dönemlerde zaten beklendiği gibi gitmiyordu. Ayrıca iyi gitmeyen işleri devamında,şöyle bir görüntüde otaya çıkmışı dün gece;

Howard,teknik faul aldıktan sonra oyundan atıldı ve sahayı terk edişi sırasında genel menajer Kupchak'e pek de olumlu şeyler söylediğini düşünemiyorum.
Golden State 3-1 'e Getirdi;
İlk maçı kaybettikten sonra toparlanıp, 3 maç arka arkaya kazanan Warriors takımı, David Lee'nin sezonu kapatmasını aldırış etmeden, yoluna tam gaz devam ediyor. Bana, 8. sıradan play-off yaptıkları 2006 senesini hatırlattılar. Tabi, o kadrodan kimse kalmadı. Şu an Batı'nın birincisiyle oynamıyorlar ve o sezonki gibi ses getiren bir seride değiller ama, hafife alınmayacak bir ekip oldukları da kesinlikle bir gerçek.
Play-off öncesi tahminlerimde, Golden State'ın seriyi geçeceğini düşünüyordum açıkçası. Sözü çok uzatmadan, Golden State- Denver Nuggets serisinin 5. maçından en dikkat çekici performansa göz atalım:

Bir de,  bahsetmeden olmaz; Michael Jordan, namıdiğer Majesteleri, dün gece, hayatının 2. evliliğini yaşadı. Uzun zamandır birlikte olduğu, eski manken Yvetta Prieto ile dünyha evine girerken, 300 kişilik davetli listesiyle, özel bir geceye imza attı. Konuklar arasında Spike Lee, Patrick Ewing, Ahmad Rashad ve birçok önemli, isim de yer almış. Jordan'ın önceki evliliğinden 3 çocuğu da bulunmakta...


28 Nisan 2013 Pazar

PLAY-OFF DÖNEMİNDEN KISA NOTLAR-2

NBA'de çok ilginç bir haftasonu yaşandı diyebilirim. C.tesi, yani dün gece oynanan maçlarda enteresan sonuçlar ve performanslar ortaya koyuldu. Benim üzerimde en çok merak uyandıran seride; Houston kendi evine döndüğü 3. maçta da, Westbrook'suz Thunder'ı yenmeyi başaramazken, gene çekişmeli bir mücadele izlemiştik. Westbrook'un dizinden sakatlığını ve ameliyat olması gerektiğini hatırlatarak, büyük ölçüde sezonu kapattığını söyleyebilirim. Durumu kesin olmasa da, Plaoff'larda takımını ve Durant'i yalnız bırakma ihtimali çok yüksek gözüküyor. Son dakikaları büyük çekişmeye sahne olan maçta 104- 101 galip ayrılan ve seriyi 3-0'a getiren taraf  Thunder takımı olurken, yarın gece 4.30'da 4. maç oynanacak. Thunder bu maçı da yendiği takdirde 2. tura yükselmiş olacak.

Bir diğer yandan, Chicago- Brooklyn serisi çok ilginç bir hal almaya başladı gerçekten. İlk maçı aldıktan kazandıktan sonra, 3 maç arka arkaya kaybeden ve seriye veda etmek üzere olan Nets takımının ciddi bir iddiası ve istikrarı olmamıştı sezon boyunca. Bunu play-off döneminde de eksik kadrosuyla Bulls takımına karşı oynadığı 4 maçlık seride gösteren Nets, dün gece maçın bitimine 3 dakika kala 14 sayı öndeydi ve Nate Robinson engeline takılarak, büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktan kurtulamadı ve geceye damgasını vuran, 3 uzatmalı maçta, rakibine 142- 134'lük skorlar boyun eğdi. Nate Robinson'ın büyük geri gelişte önemli katkısı vardı ve son periyotta attığı 23 sayıyla, takımının geri dönmesini ve hatta maçı kazanmasını sağlayan isim oldu.

Şaşırtıcı maçın, şaşırtıcı performansları ve görüntülerini paylaşarak devam ediyorum:



Öteki ilginç ve garip sonuçlu maç ta, 90-69'lık skorla, Pacers'ı 3. maçta geçen, Hawks- Pacers mücadelesi oldu. Play-off döneminin en düşük skorlu maçı oldu ve 2-0 önde olan bir takımın bu denli istikrarsız gözüken bir sonuçla kaybetmesi, şaşırttı açıkçası beni...
Memphis ise, Clippers'ın seriyi rahat kazanacağını düşünenleri yanıltarak, 4. maçı 104-83'lük ezici bir sonuçla geçerek, iddiasını ortaya koymuş, ve durumu 2-2 'ye getirmiş oldu.
Bu gece erken saatte oynanan Boston- New York maçında gene aynı senaryo ortadaydı. Boston ilk yarısını önde geçmişti maçın ve ilk yarıyı gayet iyi oynuyordu. İkinci yarıda bir türlü istediği basketbolu sahaya yansıtamayan Celtics, bu gece de aynı durumu yaşadı, fakat galip olarak ayrılan taraf oldu ve durumu 1-3'e getirerek, ufak bir şans veya serinin 1 maç daha uzamasını sağlamış oldu. Maçın genelinde Jeff Green rüzgarları eserken, son periyotta Jason Terry devreye girdi ve 97-90'lık sonuçla, gecenin ilk maçı tamamlanmış oldu.
Şu an oynanan maçta ise, Lebron'lu; fakat Wade'siz Miami, Milwakuee karşısında ilk yarıyı önde kapattı ve 3. çeyreğe de aynı hızla devam ediyor. Bu maçı da kazanması halinde, 4-0'lık süpürmeyle, 2. tura çıkacak olan Miami, bu seride beklendiği gibi hiç zorlanmadı.



25 Nisan 2013 Perşembe

PLAY-OFF DÖNEMİNDEN KISA NOTLAR


Sürekli eski sezonların vermiş olduğu keyiften uzak kalmanın acısını çektiğim bir sezon daha sonra erdi ve play-off sezonu da aynı monotonlukta devam ediyor; birkaç seri dışında yalnızca...
Bu sezonun tartışmasız, en dikkat çekici ve merak uyandıran; seyir zevki en üst noktada olan serisi, bence, Houston- Oklahoma City eşleşmesi oldu. Dün gece de izleyenler bilir ki, muazzam bir mücadele ile birlikte, izleyenleri taraflı tarafsız heyecan içinde bırakan bir maç yaşattılar bizlere. İlk maçın farklı şekilde bitmesinin ardından kolay yem olmayacağını düşündüğüm Houston, oldukça diş gösterse de, geçen sezonun finalistine yenik düşmekten kurtulamadı. Yaptıkları ufak hatalar, galibiyetten uzak tuttu onları. Serinin Houston ayağında kesinlikle galibiyet çıkaracaklardır ama, Jeremy Lin'den yoksun olma ihtimalleri de söz konusu şu sıralar. Dün gece yanlış hatırlamıyorsam, ikinci yarıda göğsünden sakatlanarak oyunu terk eden oyuncunun durumunun belirsizliği de devam etmekteymiş. Jeremy Lin'in sakatlığı, James Harden'ın eski takımına karşı play-off'ta mücadele etmesi, hücum temposu yüksek iki takımın sahada oluşu ve değerli yıldızların aynı anda galibiyet için vermiş oldukları savaş kesinlikle izlemeye değer olan ilk seri olarak göze çarpıyor bence.


Milli temsilci Ömer Aşık'ın da play-off'ta mücadele etmesi de ayrı sevinç veriyordur basketbol severler için...
Seride durum şu an 2-0 Oklahoma üstünlüğü ile devam ediyor ve turu geçen takımın da Oklahoma olması bekleniyor zaten. Ama gene de söylüyorum; seriyi her maça ayrı özen göstererek izlemek gerek kesinlikle.
Bir diğer keyif verici eşleşme de San Antonio- Los Angeles olarak göze çarpıyor.
Bu serinin de galibi hemen hemen belli olsa da, eskiye dayanan hesaplaşmalardan ve zirvede kalmayı başaran Spurs'un, aynı şekilde başarı elde edememiş, son yıllarda hüsran yaratan ve yaptığı hamlelerle çok konuşulan Lakers'ın, Spurs ile bir zamanlar şampiyonluk adına vermiş olduğu mücadele geliyor aklıma. O dönemlerde Phoenix, Los Angeles, San Antonio gibi takımlar sürekli şampiyonluk için oynarlardı her sezon. Arda kalan bir tek, ilerleyen yaşlarına rağmen düşüşe geçmeyen Spurs olurken, Lakers ve Suns'ın ne durumlara geldiğine de tanık oluyoruz son yıllarda. Geçmişe dönmek açısından halen keyif verici bir seri diye düşünüyorum.
Benim için seyir zevki üst düzeyde olan diğer bir seri de, Memphis- L.A. Clippers. İki takım geçen sezon yine ilk turda karşılaşmışlardı ve 21 sayılık geri dönüşe de tanık olduğumuz 7 maçlık serinin ardından, bir üst tura çıkan takım Clippers olmuştu. Bu sezon da durum değişmeyecek gibi gözüküyor ve şu an 2-0 üstünlüğe sahip olan ekip de yine Clippers.
Skor potansiyelinin yüksek olduğuna tanık olduğumuz Golden State- Denver serisi de, izlemeye değer son eşleşmedir diyerek, 2. turların zevkli ve basketbol kalitesinin yüksek olmasını bekliyorum ve yazıma, eşleşmelerdeki son duruma göz atarak son veriyorum.
OKC- HOU: 2-0
LAC- MEM: 2-0
DEN- GSW: 1-1
SAS- LAL: 2-0
MIA- MIL: 2-0
BKN- CHI: 1-1
IND- ATL: 2-0
NYK- BOS: 2-0


Gerçi New York- Boston serisi de, Boston'dan dolayı izlenme isteği yaratıyor bende. New York'un itici görünüşü seriden uzak kalmama neden olsa da, Boston'un veteranlarını izlemek ayrı bir keyif diyerek, küçük bir şans vermek gerekiyor bu seriye de...


24 Nisan 2013 Çarşamba

MIKE BROWN YENİDEN CAVALIERS'DA!!!


2005- 2010 sezonlarında koçluğunu yaptığı Cleveland Cavaliers takımından kovulduktan sonra, Lakers'a geçen ve bu sezon çıktığı 5 maçın ardından kovulan Mike Brown'ın yuvasına geri dönerek, 20 milyon dolarlık bir sözleşmeyle, resmi olarak Cavaliers koçu olduğu açıklandı. Brown'ın video koordinatörlüğünden, NBA koçluğuna uzandığı ve son yıllarda koçluk yaptığı takımların da, şampiyonluğua oynayan takımlar olduğunu hatırlatmamda fayda var. 43 yaşındaki genç koç, bakalım önümüzdeki sezon o eski başarılarına tekrardan ulaşabilecek mi?

BATI'DA UFAK HESAPLAŞMALAR


Açıkçası seyretmeyi sabırsızlıkla beklediğim tek Play-off serisi olan Houston - Oklahoma eşleşmesinin 2. maçının başlamasına, yarım saat kaldı. İlk maçı beklendiği gibi kazanmasını bilen Oklahoma ekibinin ezici bir üstünlüğü vardı ve Play-Off'ta kimseyi hafife almayacaklarını da göstermiş oldular. Bildiğimiz gibi James Harden'ın sezon başında takas edilmesinin ardından Oklahoma ve Houston'ın, takas sonrası neler yapacağı merak konusu olmuştu. Takas, sezon içinde gördüğümüz gibi, iki takımın da işine yaramış oldu ve normal sezonun sona ermesiyle de, iki takım Play-Off döneminde eşleşerek, seyir zevki yüksek bir seri izletme şansı doğurdular bizlere... Harden'ın daha etkili olmasını beklediğim bu serideki ilk maçı, 120- 91'lik ezici bir sonuçla Oklahoma kazanmıştı. Serinin tüm maçlarının bu şekilde kolay sonuçlarla son bulmasını beklemiyorum ve Rockets'ın en azından 1-2 maçlık galibiyet çıkarmasını bekliyorum. Seriyi 4-2 Thunder alır diye tahminde bulunarak, diğer Batı eşleşmelerinden Lakers- Spurs maçının da, bu gece 4.30'da başlayacağını hatırlatmak istiyorum. Bu serinin ilk maçını da, beklendiği üzere; 91- 78 gibi düşük ve savunmaların konuştuğu maçta, Spurs üstünlüğü hakim olmuştu. Kobe'nin olmadığını tekrardan hatırlatarak, San Antonio'nun 4-1 veya 4-2 şeklinde seriyi geçeceğini düşünüyorum.
Doğu'da ise, Atlanta- Indiana serisinin 2. maçı 2.30'da oynanacak ve bu serinin de çok uzayacağını düşünmüyorum. İlk maçı 107-90'lık skorla geçen taraf; Indiana Pacers olmuştu.
Gecenin ilk serisi Houston - Oklahoma olduğu için, James Harden'dan kısa görüntüle yazıya son veriyorum:

YILIN EN ÇOK GELİŞME GÖSTEREN OYUNCUSU PAUL GEORGE SEÇİLDİ


MIP ödülünün, yani en çok gelişme kaydeden oyuncu ödülünün sahibi dün gece açıklanarak, Indiana Pacers'ın son zamanlarda dikkatleri üzerine çeken genç oyuncusu Paul George'un ödüle layık olduğu açıklandı. Danny Granger'ın sezon başlarında yaşadığı sakatlığın ardından, daha fazla sorumluluk alan yetenekli oyuncu, sezon içinde 17.4 sayı, 7.6 ribaunt, 4.1 asist gibi muazzam rakamlara sahipti. Bu alandaki diğer adaylar da şu şekildeydi; Greivis Vasques, Larry Sanders, ilginç bir şekilde de; Jeff Teague, Joakim Noah ve Lakers'dan Earl Clark idi. Bir ara James Harden'ın ve Nikola Pekovic'in de adının geçtiğini hatırlatmam gerekiyor bu ödül için...

23 Nisan 2013 Salı

EN İYİ SAVUNMACI GASOL SEÇİLDİ


Dün gece Memphis'den duyurulan bir habere göre, Marc Gasol'un, yılın en iyi savunmacı ödülünü resmi olarak olmasa da kazandığı iddia edildi. Gasol'un ismi sık sık bu ödülle anılırken, normal sezon içindeki rakamları oldukça yetersiz kalıyor aslında. Takım savunması iyi olan bir ekipte 7.8 ribaunt, 1.7 blok, 1.0 top çalma istatistiklerine sahip olan İspanyol oyuncunun dışında ismi anılan diğer oyuncular; Tyson Chandler, Dwight Howard, Larry Sanders olarak göze çarpıyordu.

PLAY-OFF DÖNEMİNDEN KISA NOTLAR

Play-Off döneminin başlamasıyla beraber, ilk turda pek fazla çekişmeli mücadeleler izleyemedik açıkçası. Genelde ilk tur maçlarında üst sıra takımları, alt sıralardan potaya giren takımları hezimete uğratarak, 2. tura yükseliyorlar. Bu sezon da alt sıra takımlarının herhangi bir ümit vaat etmemesinden dolayı, kolay seriler izleyeceğiz gibi geliyor ilk turda. Dün gece, Doğu'da 4. ve 5. sıranın sahipleri; yani Nets ve Bulls takımlarının mücadelesi ile, Batıdaki 4. ve 5. sırada bulunan  Clippers- Grizzlies hesaplaşmalarını izledik. Bu maçlarda seyir zevki, basketbol kalitesi ve çekişme daha yüksek noktalardaydı. Son saniyeye kadar giden hücumlar ve birbirine üstünlük sağlamaya çalışan 4 takımın mücadelesi play-off'a yakışır cinstendi.
Chris Paul'un son saniyede attığı basket ile 93-91'lik zafere ulaşan Clippers, seriyi 2-0'a taşırken, Doğu'daki 4-5 mücadelesinde Chicago, seriyi 1-1'e getirdiği maçta 90- 82'lik skorla sahadan galip ayrılan taraf oldu.
En iyi 5 hareket ve en iyi 6. adam ödülünü kaçıran Jamal Crawford'un 10 sayı üst üste bulduğu görüntülerle son veriyorum yazıma:

22 Nisan 2013 Pazartesi

EN İYİ 6. ADAM J.R. SMITH SEÇİLDİ


Play-off döneminin başlamasıyla beraber, bireysel alanlardaki ödüller de yavaş yavaş sahiplerini bulmaya başladı. En iyi 6. adam adam ödülünün açıklanmasıyla birlikte New York Knicks'in başarılı forveti J.R. Smith  ilk ödülü alan isim olurken, normal sezon içerisindeki 18.1 sayı, 5.3. ribaunt ve 2.7 asist ortalamalarıyla, Jamal Crawford'un ardından en çok oy alan isim oldu. New York Knicks'in başarısında gerçekten büyük payı vardı ve Crawford ile birlikte en çok adı geçen isim oldu 6. adam yarışında.
Sırada en çok gelişme gösteren oyuncu, en iyi koç, en iyi savunmacı ve özellikle herkesin merakla beklediği; en değerli oyuncu ödülleri var. Mvp için en çok konuşulan isim ise son yıllarda olduğu gibi Lebron James.
Carmelo'nun sayı kralı olması ve oyununa birçok olumlu yön eklemesi ve de özellikle Knicks takımının sezon genelindeki başarısı, Melo'yu da bu yarışın içine soktu bütün sezon boyunca. Durant de önemli bir aday ama büyük ihtimalle, Lebron'un kazanacağı bir ödül olacak diye düşünüyorum ben.

Yılın 6. adamı Smith'ten en iyi 10 oyun geliyor şimdi de:

21 Nisan 2013 Pazar

DAVID LEE PLAYOFF'A VEDA ETTİ


Bildiğimiz gibi Play-off dönemi dün gece başladı ve 2. gün maçlarının devam ettiği şu sıralarda, Golden State Warriors'ın pota altı oyuncusu David Lee'nin sakatlığından dolayı play-off'lara devam edemeyecek. Maçın son periyotunda yere düşerek sakatlanan Lee, kalçasından sakatlanarak sahayı terketmek zorunda kalmış, bugün de MR'ı çekildikten sonra sezonu kapatmış olduğu açıklanmıştı. Son saniyelere kadar devam eden çekişme sonunda Andre Miller'ın bitime 1.7 saniye kala attığı basket ile 97-95'lik sonuçla galip olarak ayrılan takım, Denver Nuggets olmuştu.

19 Nisan 2013 Cuma

GOLDEN STATE'IN BU SEZONKİ BAŞARISI VE SET HÜCUMLARINDAN ÖRNEKLER

Golden State Warriors'un bu seneki patlaması, gerçekten alkışı hak eder cinstendi ve çabalarının karşılığını Playoff'a kalmayı başararak gördüler. Mark Jackson komutasındaki genç bir kadrodan kurulu Warriors takımı oynadığı akıcı ve göze hitap eden basketboluyla, seyirciyi çeken bir oyun yapısına da sahip. Sürekli kat eden kısalar ve uzunlar, paslaşmalar ve bireysel yeteneğe sahip kısa ve uzun kombinasyonlarının olması da bu duruma en basit örneklerden birkaçı.
İlk paylaşacağım görüntüde, kısaların; yani oyun kurucuların forvete kayarak, 4 ve 5 numaradan gelen pick and roll oyunları üzerinden yapmış olduğu set sistemine dikkat çekiliyor. Şutör, pas yeteneği iyi ve bire birde başarılı kısalarınız varsa, çok işe yarayacak olan ikili pickleri çok iyi değerlendirdiler sezon boyunca ve meyvelerini yiyerek, playoff kapılarını açtılar bu sezon.

Şimdiki görüntüde ise; kısa oyuncu, yani 1 veya 2 numaralı oyuncu topu top of the key dediğimiz tepe alana getirerek, 4 numarada oynayan takım arkadaşına pası aktarıyor. Ardından kat etmeye başlayarak, bir diğer kısa oyuncuya perde getirerek, boş şutu bulması amacıyla tepeye çıkarılan kısa oyuncu üzerinden varsa bire bir oynatılıyor. Eğer boş pozisyon bulunuyorsa da, topu potaya göndermek yeterli oluyor. Perdelemelerin yerinde ve zamanında uygulanması durumunda çok işe yarayan bir ses sistemi uyguladılar sezon boyunca ve başarılarının arkasında yatan bir gerçek de takım oyununu sahaya yansıtmaları oldu bence. Savunma ve takım oyunu olmadan maç kazanılmıyor gerçeğini görmesi gereken bir çok takım var diyerek nokta koyuyorum yazıma.
Bu da bahsettiğim perdelemelerin üzerinden oynanan oyun:

TARTIŞMASIZ YILIN EN İYİSİ!

...

2012- 2013 SEZONUNUN EN İYİLERİ

Crossover, son saniye basketleri ve smaçların yer aldığı en iyi 10 listesinde her oyun birbirinden güzel tamam ama, tek geçeceğim bir oyun var ve bence senenin en iyisi diye kısaca değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Uzun zamandır tekrar tekrar izlediğim bir görüntü olmamıştı. Ta ki, Deandre Jordan'ın, Brandon Knight'ın üzerinden vurmuş olduğu smacı izleyene kadar...
Kesinlikle sezonun en iyisiydi diyerek görüntülere bakalım:
MAÇ KAZANDIRAN BASKETLER:

CROSSOVER:

VE EN İYİ 10 SMAÇ: (1. numaraya dikkat!)


PLAYOFF'LAR YARIN BAŞLIYOR!


Artık beklenen an geldi ve takımlar Playoff için hazır. Bizler de bu zevki yaşamak için koltuk başında seyir zevkini yaşıyor olacağız. Şahsi olarak, iple çektiğim playoff döneminde kalite açısında bambaşka bir ortam ve seyir zevki çok daha yüksek maçlara tanık oluyoruz her sezon. Birbirinden çekişmeli maçların oynandığı, sezon içinden kalan hesaplaşmaların yapılacağı ve tekrardan söylemek gerekirse; kalitenin bir üst seviyeye taşınacağı mücadeleleri izlemek üzere yarın gecenin programını paylaşıyorum:
Boston- New York
Golden State- Denver
Chicago- Brooklyn
Memphis- Los Angeles Clippers

Lawrence Frank Ve Byron Scott Kovuldu! Mike Brown Cavailers'a Geri Mi Dönüyor?


Sezonun sona ermesiyle beraber, kötü bir sonla kepenkleri indiren takımlardan Detroit Pistons ve Cleveland Cavaliers'in ilk hamleleri, koçlarıyla yollarını ayrımak oldu. Rasheed Wallace, Ben Wallace, Chuncey Billups ve Rip Hamilton'lı kadrosuyla 2000'lerin ortalarında yakaladığı başarıyı bir daha asla tekrarlayamayan ve genç oyuncularla yeniden yapılanma içerisine giren Pistons'da Frank'in kovulması beklenen bir durumdu zaten. 2 sezon içinde 54- 94'lük galibiyet- mağlubiyet derecesine ulaşabilen Frank'in sezon içinde kontrat opsiyonunun kullanılması üzerine bir isteği olmuştu. 3. yıl opsiyonunun kullanılmaması durumda serbest bırakılmak istediğini de açıklayan Frank böylece serbest kalmış da oldu. Detroit bu sezon Draft'tan kimi seçer? Veya yeni koç olarak kimi getirirler bilinmez ama, takım olarak başarıya ulaşmaları uzun bir süreyi kapsıyor bence. Andre Drummond'ı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Keza Greg Monroe da aynı şekilde...
Bir diğer kovulma haberi de Cleveland'dan geldi. Bu sezon elde ettiği 24- 58'lik dereceyle birlikte takımda bir değişiklik yapmak isteyen Dan Gilbert ve Cleveland ekibi, faturayı koç Scott'a kesmiş oldu.
Ayrıca son 18 maçından 16'sını kayıpla geçiren takımın başına kim gelecek soruları üzerine hemen; Lebron'la birlikte şampiyonluk yaşamış, video koordinatörlüğünden baş antrenörlüğe kadar yükselmiş isim Mike Brown geliyor.
Dedikodular şu aralar oldukça yaygın ve bence olası bir ihtimale üzerine konuşuluyor açıkçası.
Mike Brown da, Lakers takımının erken dönem başarısızlığında takımdan kovularak işsiz koçlar arasına girmişti.

18 Nisan 2013 Perşembe

NBA'DE NORMAL SEZONUN ARDINDAN...


Dün gece kilit maçların oynandığı normal sezonun son maçlarıyla beraber, Playoff tablosu da şekillenmiş oldu.
Lakers ve Jazz takımlarının kıyasıya mücadele verdiği playoff yarışında gülen taraf Houston'ı uzatma sonunda 95-92 yenerek playoff'a 7. sıradan girerken, mağlup etmiş olduğu Houston'ı da 8. sıraya itmiş oldu. 7. sırada sezona nokta koyan Lakers'ın ilk turdaki rakibi San Antonio Spurs oldu. Rockets ise Oklahoma ile eşleşerek, James Harden'ı eski takımıyla yüz yüze getirmiş oldu. Kobe'nin aşil tendonundan sakatlandığı için 6-9 ay sahalardan uzak kaldığını öğrenen Lakers'ın ve Harden'lı Rockets'ın Batı'nın lideri konumundaki Thunder ile eşleşmesinden bir sürpriz beklemiyorum açıkçası.
Sıralamaları değiştiren maçların da oynandığı dün gecenin ardından batıdaki Playoff eşleşmeleri şöyle sonuçlandı:
1. OKC - 8. HOUSTON
2. SAN ANTONIO- 7. LOS ANGELES
3. DENVER- 6. GOLDEN STATE (Bu Seri Kesinlikle İzlenir)
4. L.A. CLIPPERS- 5. MEMPHIS)

OKC- HOUSTON: Eşleşme seyir zevki yüksek ve tempolu bir ilk tur mücadelesi olacaktır. James Harden'ın eski takımına karşı oynayacak olması da oldukça büyük bir etken. Bildiğimiz gibi iki takım da yüksek tempoda oynamayı seviyor ve dinamik oyun tarzlarıyla, bol bol skor görebileceğimiz bir eşleşme oldu.
SAN ANTONIO- LOS ANGELES: Los Angeles'ın son haftalarda yapmış olduğu atakla beraber 8. sırayı kapma mücadelesi, onları bir anda 7. sıraya kadar taşıdı dün gece sonunda. Fakat Kobe'nin sahada yer alamayacak olması, onları ilk turun ötesine taşıyamaz. San Antonio ise üst turları hedefleyen bir takım ve tecrübesiyle birlikte Los Angeles Lakers'ı kolay geçmesini bilecektir.

DENVER- GOLDEN STATE: Gelelim ilk turun ev keyif verecek yüksek tempolu diğer eşleşmesine.
Denver Nuggets sezon başında Andre Iguodala'yı kadrosuna dahil ederek ne kadar iyi bir hamle yaptığını gösterdi. Normal sezonu Batı'da 3. sırada noktaladı. 15 maçlık galibiyet serisiyle birlikte takım rekorlarını kırdılar. Fakat sezon sonuna doğru Gallinari'nin sakatlanması pek de iyi olmadı onlar için. Ardından Kenneth Faried ayağından sakatlandı. Çok önemli iki isminden yoksun olarak oynayacak ola Nuggets'ın rakibi Golden State ise 2007'den bu yana ilk kez Playoff yapma başarısı gösterdi. Bu turun ve Playoff'ların sürprizi olarak Golden State takımını görüyorum ve seriyi kazanır diye düşünüyorum. Stephen Curry dün gece Ray Allen'ın 3 sayı üretme rekorunu 270 isabetle kırarak tarihe geçmiş oldu bu arada.

L.A. CLIPPERS- MEMPHIS:  Geçtiğimiz sezon ilk turda gene aynı sıralamada eşleşen iki takımın mücadelesini izleyeceğiz gene ilk turda. 4-3 biten seri sonunda mutlu taraf Clippers olmuştu geçen sezon.


Bakalım bu sezon kim ikinci tura çıkacak?

Doğu'daki Eşleşmeler İse Söyle Oldu:
1. MIAMI- 8.MILWAKUEE
2. NEW YORK- 7. BOSTON
3. INDIANA- 6. ATLANTA
4. BROOKLYN- 5. CHICAGO

MIAMI- MILWAKUEE:
Miami Heat bu sezonu beklendiği gibi şampiyonluk parolasıyla açtı ve özellikle gerçekleştirmiş olduğu 27 maçlık galibiyet serisiyle bütün takımlara ciddi anlamda meydan okumayı da başardı. Bu turu rahat bir şekilde geçerler diye düşünüyorum.
NEW YORK- BOSTON:
Melo'nun sayı kralı olduğunu dün akşam belitrmiştim. Playoff'ta da bol bol sayı üretmeye devam edecektir. New York takımı için çok kolay geçmesini beklemesem de, geçtiğimiz yıllarda karşılaşan iki takımı bir araya getirecek olan eşleşmeyi geçerler diye düşünüyorum Boston Celtics'in Rondo olmadan işi bir hayli zor ve karşılarında hiç de hafife alınmayacak bir ekip var.
INDIANA- ATLANTA:
Atlanta gerçekten çok istikrarsız bir takım ve Indiana'ya karşı bir çok eşleşme sorunları var. Indiana'nın bu seriyi kolay geçmesini bekliyorum.
BROOKLYN- CHICAGO:
Derrick Rose halen dönüş yapamadı. Chicago onun olmamasına rağmen playoff'ta iyi bir yer buldu kendine. Çok fazla basite alınmaması gereken bir takım olmalarının yanında normal sezondaki 27 maçlık Heat serisini de bozmuşlardı. Doğu finallerine gidemeyeceklerdir belki ama Brooklyn'i geçerler diye düşünüyorum. Rose'un dönüş yapması, playoff döneminde ne kadar faydalı olur bilinmez. Bu turu geçip, 2. turda elenirler diye düşünüyorum ben gene de.




17 Nisan 2013 Çarşamba

UTAH MI? LAKERS MI?


Normal sezonun son bulacağı bu geceki 15 maçlık programda iki hayati maç yer alıyor. İlk olarak saat 3'te oynanacak olan Utah- Memphis maçı ile heyecan başlarken, ilerleyen saattlerde; yani sabaha karşı 5.30'da ise Lakers- Rockets maçı yer alıyor. Utah şayet bu gece kazanır da, Lakers kaybederse; 8. sıradan Play- Off hakkı Utah'ın olmuş olacak. Fakat Utah kazansa bile, Lakers'ın Houston maçından mağlup ayrılmasını bekleyecek ve Utah deplasmanda mücadele edecekken, Lakers da evinde oynayacak diye hatırlatmakta fayda var. Utah'ın veya Lakers'ın Play-Off'a kalması pek bir anlam ifade etmeyebilir ileriye dönük olarak ama, özellikle son bir aydır ciddi bir yarışın içinde olan bu iki takımın son haftalara renk kattığını söylemeden edemeyeceğim. Play-Off'ta iş yapması ümidiyle, hak eden takımın ilk 8 içinde olmasını bekliyorum. Bakalım Kobe'den yoksun Lakers mı kalacak Play-Off'lara? Ya da Milli basketbolcu Enes'in formasını giydiği Jazz mı?

CARMELO SAYI KRALI OLDU

Aslında kıyasıya bir rekabet yaşanmadı sayı krallığında. Lebron  James sabit ve istikrarlı olarak ortalamalarında gezinirken, Kobe ise son maçlarda vites artırarak, Lakers'ı play-off potasına sokmuş, fakat Mart ayını istikrarsız geçirdiği için sayı krallığı yarışında birkaç adım geriye düşmüştü. James Harden da gerçekleştirmiş olduğu muazzam sezon başlangıcından sonra insani rakamlara geri dönerek, 25.9 sayılık ortalamasıyla 5. sırada ve gayet iyi bir noktada normal sezona son vermek üzere.
Sayı krallığını bu gece kesinleştiren Carmelo Anthony ise, özellikle son maçlarda inatla liderliğe sahip olmak için oynayarak Kevin Durant'i geçmeyi başardı ve 28.7 sayılık ortalamasıyla, bu alanda sezonun en yüksek ortalamasına sahip oyuncu olarak, ilk sayı krallığını elde etmiş oldu. Kevin Durant'in bu geceki maçta sahaya çıkmayacak olmasıyla birlikte kesinleşen sayı krallığına sahip olan Anthony, daha önce 2006 sezonunda 28.9'luk ortalamasıyla en yüksek rakamlarına sahipti.

 O sezon 31.6 sayı ortalamasına sahip Kobe Bryant'ın arkasından 2. sırada yer bulan Melo, bu sezon çok istediği ünvanın sahibi oldu nihayet...
Adı sıkça MVP ödülü ile de anılan yıldız oyuncunun play-off dönemindeki performansını da merak bekliyoruz.

16 Nisan 2013 Salı

NEW YORK KNICKS RICHARDSON'I KADROSUNA DAHİL ETTİ


San Antonio'nun T-Mac hamlesi kadar ses ve renk getirmese de, Knicks takımı da, tecrübeli forvet Quentin Richardson'ı play-off dönemi için kadrosuna kattı. Sezona müthiş bir başlangıç yaptıktan sonra düşüşe geçen ama bekleneni fazlasıyla vererek, 2. sıradan play-off yapmayı başaran Knicks takımı, Richardson'a fazla şans vermeyecektir. Geçen sezonu Orlando Magic'te tamamlayan oyuncu, 4.5 sayı ortalama ile oynuyordu ve bu sezon kendisine takım bulamayan veteranlar arasında yerini almıştı.

T-MAC GERİ DÖNDÜ!!!


T-Mac efsanesi NBA'e geri dönüşünü San Antonio Spurs takımı ile gerçekleştirerek, hayranlarını oldukça sevindirmiş olsa gerek. 15 sezon NBA'de forma giydikten sonra, bu sezon kendisine takım bulamayan ve soluğu Çin'de alan eski süperstar, dönüşüyle beni de çok mutlu etti açıkçası. Özellikle kariyerinin zirvesinde olduğu Orlando ve Houston takımlarındaki performansları halen gözler önüne gelebiliyordur sanırım.
Orlando formasıyla attığı 62 sayı ve özellikle herkesin bildiği üzere, San Antonio Spurs karşısındaki mucizevi performansı ile bir çok basketbolseverin hafızalarında sağlam bir yer edinmiştir. (35 saniyede 13 sayı)

San Antonio formasıyla birlikte play-off'larda ne kadar süre bulabilir bilmiyorum ama, takıma tecrübe ve derinlik kattığından hiç şüphem yok ve ertesi sezon için de bazı takımların radarına yakalanıp, yeni bir kontrat kapabilir diye düşünüyorum. Umarım Mcgrady'i sürekli NBA'de görürüz diyerek yazıma nokta koyuyorum. Mcgrady, Çin ligi takımlarından Qingdao Eagles'da forma giyiyordu ve sezonun sona ermesiyle San Antonio'a kapağı attı diye hatırlamakta fayda var.




13 Nisan 2013 Cumartesi

KOBE SAKATLANDI! UTAH TAKİBE DEVAM EDİYOR!

Play-Off savaşı gün geçtikçe artarken, bu mücadeleyi veren takımlar, son maçlarını kayıpsız şekilde geçirmeye çalışıyorlar. Batı'da 1. lik sırası için San Antonio ve Oklahoma arasında kıyasıya rekabet varken; Lakers ve Utah arasındaki çekişme de halen devam etmekte. Bir maç eksikiğiyle, 59-21'lik Oklahoma'yı yarım maç geriden takip eden San Antonio, (58-21) Sacramento'yu 108-101 ile geçerken, Oklahoma da, Portland'ı 106- 90'lık sonuçla yenmeyi başardı. Play-Off için son gücüyle mücadele etmeye devam eden Kobe ve Lakers ise, dün gece Golden State ile karşılaştığı maçı 118- 116 kazanarak, 8. sıradaki yerini korumayı başardı. Buruk bir sevinç yaşamaktan kurtulamayan Lakers'da Kobe, maçın son saniyelerinde aşil tendonundan sakatlanarak, oyunu bırakmak zorunda kaldı. Maç içinde dizinden, bacağından ve son olarak aşilinden sakatlanan Kobe'nin son durumu için bu gece daha net açıklamalar yapılacak. Fakat, yıldız oyuncunun sezonu kapatması olsaı bir ihtimal ve sakatlık süresinin 1 yılı bulabileceği konuşuluyor.
Lakers ve Utah'ın son iki maçı kaldı ve bakalım bu son 2 maçta neler olacak?

11 Nisan 2013 Perşembe

LAKERS PLAY-OFF İÇİN SALDIRIYOR!


Batı yakasında 8. sıra yarışı için tamam ya da devam maçlarının oynandığı şu günlerde, play-off dışında kalan diğer takım da, Dallas Mavericks oldu. Bu sezona O.J. Mayo, Darren Coliinson, Elton Brand ve Chris Kaman gibi isimleri kadrosuna dahil ederek, en azından play-off yapması beklenen bir takım kuran Mavericks,  Batı'nın zayıf ekibi Suns'a 102- 91 yenilerek, potanın dışında kalmış oldu.
Diğer yandan, play-off aşkıyla son yumruğunu masaya vurmak isteyen ve bu doğrultuda, elinden geleni ortaya koyan Lakes takımı, şu an 8. sıradaki yerini korumayı başardı ve dün gece karşılaştığı Portland ekibi Trail Blazers'ı, Kobe'nin 47 sayılık performansıyla 113- 106'lık sonuçla yendi. Kobe ne kadar 40 veya 30 sayılı performanslar sergiler? Veya Lakers takımı savunmadaki eksiklikleriyle play-off yapar da, ilk turda ne kadar direnebilir bilinmez ama, son sıra için oldukça istekliler. Lakers'ın kalan 3 maçı zorlu olsa da, sakatlarını ve yıldız oyuncularını oynatmak istemeyen takımlara karşı mücadeleleri bulunuyor. Sırasıyla; Golden State, San Antonio ve Houston ile karşılaçacaklar ve dereceleri; 42-37
Utah ise, 2 kez Minnesota ve son olarak da Memphis ile karşılaşacak. Dereceleri; 41-38
Kobe'nin 47 sayılık performansı:
video


7 Nisan 2013 Pazar

REGGIE EVANS'IN YAŞADIĞI İLGİNÇ SAKATLIK

Play-Off ümidiyle girmiş olduğu sezona çok iyi bir başlangıç yapan, fakat sezon ortalarına doğru çöküşe geçen ve Avery Johnson ile yollarını ayırıp, yardımcı koç P.J. Carlesimo ile komutayı sürdüren Nets takımı, dün gece Charlotte ile karşılaştı ve maçı 105- 96 kazandı. Play-Off sıralamasında 4. sırada bulunan Nets takımı, bu yaz yapmış olduğu transferlerle, kötü ünvanından kurtulmayı başardı. Transferlerden bahsetmişken; Reggie Evans da bu yaz takıma dahil edilen isimlerden bir tanesi. Ve aldığı 24.4 dakikalık süre içerisinde 10.8 gibi korkunç ribaunt rakamlarına sahip durumda.
Dün gece oynanan maçta da, 40 dakika sahada kalırken, atmış olduğu 14 sayının yanına 20 de ribaunt ekleyerek, kendisinden bekleneni fazlasıyla vermiş oldu. Oynadığı 40 dakikanın yarısını da dişi kırık halde geçiren Evans, bana geçtiğimiz sezonlarda dişi kırılan ve oyuna devam eden Steve Nash'i hatırlattı bir an ve bu yazıyı yazma gereksinimi duydum hemen. Önce, dün gece Evans'ın girmiş olduğu pozisyona ve dişinin kırıldığı an'a bakalım:

Steve Nash de, Phoenix zamanlarında, Utah'a karşı oynadıkları maçta benzer bir kaza yaşamıştı:

MAGIC JOHNSON VE OĞLU EJ

     NBA'in en unutulmaz oyuncularından bahsetmeye kalkışırsak, birçok dev isimden bahsedebiliriz. Birçoğuna göre ilk isim Michael Jordan olacaktır tabi ki. Larry Bird, Hakeem Olajuwan, David Robinson, Scottie Pippen, ve biraz daha eskiye gidersek; Wilt Chamberlain, Kareem Abdul-Jabbar, Julius Erving ve daha nicelerini de sayabiliriz. Magic Johnson da, gerek fiziksel özellikleri, gerek saha görüşü, ve muazzam pas yeteneği ile bir zamanlara tamamen adını yazdırmıştı. O döneme damgasını vurmuş, şöhretler müzesine seçilmiş ve halen büyük saygı duyulan oyuncular arasında daha fazla isime de değinebiliriz ama, geçtiğimiz günlerde bolca konuşulan bir duruma değinmek istedim ben de. Magic Johnson'ın, tesadüf eseri karşılaştığım bir görüntüde TMZ adındaki bir kanalda televizyon yayınına çıkmış olduğunu gördüm. İzlemiş olduğum görüntüde bahsedilen olay, oğlunun eşcinsel oluşu ve oğlunun bu tercihi üzerine ne düşündüğü soruluyor direkt olarak. Magic Johnson ise, bu durumdan uzun süredir haberdar olmadığını, fakat oğluna ve seçimine büyük saygı duyduğunu dile getiriyor.

Seçimler ve tercihler konusunda, kesinlikle saygılı ve dürüst olmak gerekir diye düşünerek, Magic Johnson ve  20 yaşındaki oğlu EJ'i ben de destekliyorum. Ve ne olursa olsun, saygı duyulması gereken, hassas bir konu olduğunu düşünüyorum.

DÜN GECEDEN KISA NOTLAR VE RICK ADELMAN'IN 1000. GALİBİYETİ

 
   Dün gece oynanan 7 maçla normal sezona devam edilirken, seyir zevki yüksek maçlar ve performanslar izleme şansımız oldu. Milwakuee Bucks, Doğu'nun zayıf ekiplerinden Toronto Raptors'ı 100-83 gibi rahat bir sonuçla mağlup ederken, 8.sıradan Play-Off'lara kalmayı garantiledi. 7. sıradaki Boston Celtics'le aralarında 2 maçlık bir fark  bulunmakta ve Doğu'nun zirvesindeki Miami ile eşleşmemek adına ellerinden geleni yapmak niyetindeler. Bu maçta 26 dakika süre alan Ersan'ın 9 sayı ve 8 ribaunt'u bulunuyor.
   Bir diğer yandan, Minnesota Timberwolves, Detroit Pistons ile sahasında karşılaştığı maçta 107- 101'lik sonuçla galibiyete ulaşan taraf olurken, koç Rick Adelaman'ın da 1000. zaferine ulaşarak, 1000 galibiyet alan
8 ismin arasında yer aldı. Diğer 1000 galibiyet barajını geçen efsanevi koçlar ise şöyle;
Phil Jackson, Don Nelson, George Karl, Lenny Wilkins, Pat Riley, Larry Brown ve Jerry Sloan.

   Play-Off iddiası geçtiğimiz günlerde matematiksel olarak sona eren Washington Wizards ise, ara ara zorlandığı, fakat 104-85 gibi ezici bir sonuçla galip ayrıldığı maçın ardından, yüzde 50'lik başarı derecesine sahip Doğu ekiplerinden birisini daha yenilgiye uğratmış oldu. Wizards bu gece oynayacağı Boston maçını da kazanırsa, Doğu'daki yüzde 50'lik galibiyet mağlubiyet derecesine sahip olan bütün takımları da üzmüş olacak.
   Sakatlıklardan çok çektiği bir sezonu, umut verici bir şekilde kapatmak isteyen Wizards'da attığı 37 sayı ile yıldızlaşan John  Wall, özellikle dış alandan kullanmış olduğu şutlarla, bu noktadaki eksiğini de kapatmaya başladığını gösterir nitelikte oynuyor son maçlarda.
   Yetenekli ve patlayıcı oyuncuların son zamanlarda yaşadığı en büyük problemlerinden bir tanesi olarak göze çarpan dış şutlar, özellikle guardlar için büyük önem taşıyor. Bundan birkaç sene önce Rondo'nun şutlarını nasıl geliştirdiğine şahit olmuşken, Derrick Rose da buna kesin bir örnek olarak göze çarpıyor. John Wall da, uzun vadede geleceğin oyun kurucuları arasında yer almakta ve az önce bahsettiğim oyuncular gibi aynı eksikliği o da yaşadı. Her geçen gün üzerine eklediği oyun anlayışı ve özellikle dış isabetleriyle, kendinden bekleneni nihayet verecek gibi gözüküyor. Indiana - Washington maçından kısa görüntüler ve John Wall:

   Ayrıca bu gece oynanacak maçlar içinde Lakers- Clippers, Dallas Portland ve Utah Golden State müsabakaları yer alıyor. Batı'daki Play- Off yarışı adına çok ciddi önem taşıyor hepsi de...
   En güzel 10 hareketle kapanışı yapalım:

6 Nisan 2013 Cumartesi

BATI'DA ARTAN KIZIŞMA VE SON DURUM

    Artık normal sezonun sona ermesine sayılı günler kalmışken, play-off'a kalmak için mücadele eden takımlar da varını yokunu ortaya koyuyorlar. Özellikle Batı'da işler oldukça karışık gitmeye devam ediyor ve başta Lakers olmak üzere; Utah ve kısmen bu yarışın biraz dışında kalmak üzere olan Dallas, muazzam bir gayret içerisindeler son haftalarda.
    Dün gece Lakers için hahyati öenm taşıyan Memphis galibiyeti, biraz rahat nefes almalarına yardımcı olmuşken, Dallas da, Sacramento'yu 117- 108 ile geçerek; play-off mücadelesini sürdürmeye inatla devam ediyor.

      Utah ise, New Orleans Hornets'ı 95-83'lük sonuçla geçmeyi başararak, 40-37'lik derecesiyle, Lakers'ın ensesinde solumaya devam ederek play-off inadını sürdürdü.
Dereceleri ile fikstürlerine bakarsak;
LAKERS: 40-36 (MEMPHIS'I 86-84 YENDİ)
DALLAS: 37-39 (SACRAMENTO KINGS'I 117- 108)
UTAH: 40-37 (NEW ORLEANS'I 95-83 YENDİ)
----------- LAKERS SON 6 MAÇ : LAC, NOH, PORT, GSW, SAS, HOU
----------- DALLAS SON 6 MAÇ : PORT, PHO, DEN, NOH, MEM, NOH
----------- UTAH SON 6 MAÇ: GSW, OKC, MIN, MIN, MEM
     Fikstürlere bakacak olursak eğer: Utah ve Lakers'a oranla, kısmen daha kolay bir maç tablosu bekliyor Dallas'ı... Ama sezon başından bu yana istikrar gösteremeyen ve sakatlık sorunları yaşayan Dallas'ın işi pek de kolay gözükmüyor gene de. Hele ki, play-off için oldukça kararlı gözüken Utah ve Los Angeles ekiplerinin geri vites atmayacaklarını düşünerek, şanslarının düşük olduğunu görmekteyim.
Diğer taraftan, Doğu'daki play-off tablosunda artık bir mucize olmazsa, 8. sıranın sahibi Milwakuee Bucks olacak gibi gözüküyor. Son maçlarda tepek taklak giden ve play-off'lar için hiçbir umut vermeyen Bucks'ın en yakın takipçisi; özellikle yazın başında kadrosuna dahil ettiği Andrew Bynum ile büyük planlar kuran, fakat tüm sezonu sakat olarak geçirdiği için, bu oyuncudan hiç yararlanamayarak, tüm planları alt üst olan 76'ers takımı olarak gözüküyor. Philly 31-44'lük derecesi ile, 36-39'luk derecesi bulunan Bucks'ın 7.5 maç gerisinde bulunuyor. Göründüğü üzere, Philly'nin işi imkansız diyebilirim...
Dün gece oynanan maçlardan elde edilen en iyi 10 hareketle kapanışı yapıyorum:

4 Nisan 2013 Perşembe

NBA'DE DÜN GECE YAŞANANLAR VE SON DURUM

    Normal sezonun bitimine sayılı günler kala play-off tablosu yavaş yavaş şekillenirken, bir yandan da takımlar yıldız oyuncularını yavaş yavaş dinlendirmeye başladı. Doğu'da liderliği garantileyen Miami cephesi, Lebron ve Wade ikilisini, San Antonio Spurs; Duncan ve Parker'ı ve diğer takımlar da, yıldız oyuncularını kısıtlı sürelerde oynatarak, oyuncularının sakatlık riskinden uzaklaşmalarını ve normal sezon sonrası bölüme daha hazır bir şekilde girmeleri yönünde hamleler yapıyorlar. Bu durumdan pek fazla hoşnut olmasam da, uzun süren NBA maratonunun vermiş olduğu büyük yorgunlukla birlikte yıpranan oyuncular için oldukça ihtiyaç duyulan bir şey olmalı sanırım.

     Süreleri azaltılan ve oynatılmayan oyunculardan bahsetmişken, normal sezon içerisinde 3 kez sakatlanan ve sezonu erken kapatan Wizards'ın yetenekli çaylağı Bradley Beal da, sağ baldırından yaşadığı problem nedeniyle 6 hafta sahalardan uzak kalacak. Pota altına korkusuz dalışlarıyla tehlikeli pozisyonlara girmekten kaçınmayan oyuncu bu sezon toplamda 18 maç kaçırmıştı. Özellikle John Wall'ın 2.5- 3 ay süren sakatlığının ardından kendisini toparlamayı başaran Beal, 2 kez ayın çaylağı ödülünün de sahibi olarak, yeteneklerini sergilemiş ve gelecek vaat eden bir oyuncu olduğunu kanıtlamıştı. Özellikle sakatlık sorunlarından kaçınabilirse, genç yaşta başladığı kariyerine başarılar katabilecek ve takımı Wizards'ı bir üst kademeye taşıyabilecek potansiyelde bir oyuncu. Tabi, Wall ve diğer parçaların da sağlıklı ve bir o kadar doğru seçilmiş isimler de olması gerekiyor bence. Wizards son yıllara bakılırsa, oldukça iyi bir sezon geçirerek play-off potasına en yakın kapatacağı bir sene yaşıyor. Birkaç doğru hamle ve sakatlık sorunlarından uzak bir sezon ile birlikte, ciddi bir play-off takımı olabileceklerini, John Wall'ın dönüşüyle birlikte gösterdiler yeterince...
   Sözü çok uzatmadan, Bradley Beal'a kısa bir bakış atalım:

   Batı'da play-off yarışı halen sürerken, Utah Jazz takımı bu mücadelede büyük yara aldığı maçta Denver Nuggets'a 113- 96'lık skorla mağlup olarak, 8. sırada bulunan Lakers'ın yarım maç arkasına düştü.
39-36'lık derecesiyle 8. sırada bulunan ve geriye 7 maçı kalan Lakers cephesini 36-38'lik derecesiyle Dallas Mavericks izlemekte. Son maçlara kadar özellikle Utah ve Lakers arasında ciddi bir play-off kızışmasına tanık olacağız gibi gözüküyor. Doğu'da ise Milwakuee Bucks 8. sıradan potaya girmeyi kesinleştirerek, rahat bir nefes almayı başarmıştı geçen hafta.
   Clippers- Suns mücadelesinden ilginç bir görüntüyle yazıma son koyuyorum. Ryan Hollins'in arıza tavırlarına bir çok kez denk gelmişken, bir yenisine daha rastlıyoruz...

    Dün gecenin en iyi 10 hareketi:

SHAQ'IN FORMASI EMEKLİYE AYRILDI

Salı gecesi oynanan Dallas Mavericks- Los Anfeles Lakers mücadelesinin devre arasında yapılan törenle birlikte, Shaq'ın 34 numaralı forması Staples Center'da emekliye ayrılarak, kulüp tarihine geçen ünlü isimlerin formaları arasında yerini aldı. Kariyerinin en önemli ve başarılı dönemini Lakers forması ile yaşayan ve oynadığı 8 sezon içerisinde 3 kez şampiyonluk sevinci yaşayan Shaq, Kobe ile birlikte sorunlu uıllar geçirdikten sonra Miami Heat'e gitme kararı almıştı.
Özellikle 2000'li yıllarda oldukça ses getiren ve tutulması neredeyse imkansız olan Shaq, savunma oyuncuları ve antrenörler tarafından geliştirilen Hack A Shaq taktiğine oldukça fazla maruz kalan bir oyuncu olarak da göze çarpmıştı. Şu zamanlarda Dwight Howard'ı durdurmak için de kullanılan bir taktik olarak devam ederken, bu tercigi kullanan koçların başında San Antonio Spurs koçu Greg Popovich geliyor.
Phoenix dönemine ait bir maç kaynaklı görüntü de buna bir örnek:

Ayrıca NBA'in en eğlenceli karakterlerinden birisi olarak da dikkat çeken eski yıldız, yapmış olduğu ilginç açıklamalar ve esprili hareketleriyle de bir çok NBA severin beğenisini toplamayı başarmıştı:


Oyun anlayışı tamamen güce ve kuvvete dayalı olduğu ve fundemental açıdan göze hitap eden bir oyuncu olmaması sebebiyle, pek de sevdiğim bir oyuncu olmadı asla Shaq. Gene de, pota altına hakimiyeti bu kadar etkili bir oyuncu halen gelmediği için de, onu izlemek keyif verdi diyebilirim.
Devre arasında yapılan törenden görüntülerle nokta koyalım:

2 Nisan 2013 Salı

MART AY'ININ EN GÜZEL 10 CROSSOVER'I

KEYON DOOLING MEMHPIS GRIZZLIES'LA ANLAŞTI


Batı'nın bana kalırsa istikrarsız ve play-off'lar için güven vermeyici takımlarından Memphis Grizzlies, geçtiğimiz günlerde tecrübeli guard Keyon Dooling ile anlaşmaya vardığını açıkladı.

 Özellikle Dooling'in Twitter hesabı üzerinden bildirdiği bu anlaşmanın detayları hakkında bilgi verilmemiş. Dooling'i en son geçtiğimiz sezon Boston Celtcis forması altında izlemiştik ve Rondo'nun back-up'ı olarak süre aldığı maçlarda elinden geleni vermeye çabalıyordu. Oyun kurucu pozisyonunu doldurmak için çok da fena bir hamle olmadığını söyleyebilirim ama Memphis takımı yıllardır sezon sonrası bölümde başarı elde edemiyor ve günü kurtaracak hamlelerle pek ileriye gitmeleri de mümkün değil gibi bence. Geçtiğimiz sezon da, Arenas'ı sezon sonuna doğru kadrolarına katmışlardı ve beklenen verimi alamamışlardı.
 Bu sene girmiş oldukları 3 takımlı takas ile Rudy Gay'i Toronto Raptors'a göndermişler ve sezon başında O.J. Mayo ile sözleşme imzalamayarak bir skorerinden daha olmuşlardı ayrıca. Bu sezon oynadıkları basketbol için çok olumsuz konuşmak doğru olmaz ama son yıllarda, sadece bir play- off takımı olabiliyorlar... Şu an batıda 5. durumdalar ve herhangi bir değişiklik olmazsa 4. sırada bulunan L.A. Clippers ile eşleşecekler.

1 Nisan 2013 Pazartesi

KEVIN WARE'IN YAŞADIĞI KORKUNÇ SAKATLIK

 
  NCAA takımlarından Louisville Cardinals oyuncusu Kevin Ware, geçtiğimiz günlerde Duke ile oynadıkları maçın ilk yarısında dizinden akıl almaz bir şekilde sakatlanarak maçı bırakmak zorunda kalmıştı. 2. senesini geçiren 93 doğumlu oyuncu takım arkadaşlarını ve maçı izleyene herkesi şaşkınlık dolu bakışlarla üzüntüye boğmuştu. Apar topar hastaneye kaldırılan oyuncunun 1 sezondan daha fazla bir süre parkelerden uzak kalması beklenirken, Louisville takımı bu mücadeleyi 85- 63 kazanarak Final Four'a kalmayı başarmıştı.


Genç oyuncunun en kısa sürede iyileşmesi herkesi sevindirecektir sanırım.
     İşte o görüntüler:

MART AY'ININ EN İYİ 10 OYUNLARI


 Normal sezonun bitmesine sayılı günlerin kaldığı Mart ayında oynanan maçlardan yola çıkılarak düzenlenen en iyi 10 top çalma, asist, en iyi 10 oyun ve blok kategorilerindeki görüntülerle devam edelim.

   EN İYİ 10 BLOK:



  EN İYİ 10 ASİST:



  EN İYİ 10 TOP ÇALMA:



 EN İYİ 10 SMAÇ:


 VE MART AY'ININ EN İYİ 10 OYUNU: